9 Aralık 2012

işte tam bu saatlerde bir yara gibidir su
yeni deşilmiş uçlarına sokakların, küçük uçlarında.
senin o güneş sarnıcı gözlerin
ölüm yası içindeki bir evde
olmaması gereken bir şey gibi, kırılan bir ayna gibi.
bu saatlerde.
çarmıhını yanından eksik etmeyen bir İsa gibi
merdiven taşıyan bir adam görüyoruz
bu adamı ne kadar çok seviyorum, bu kuşu ne kadar
sen ne seviyorsun sen zaten sevince
alnınla ayıklarsın yeryüzünü

-bunlar iyidir diyorum bunlar senden haberli,
yoksa nerden bilecekler?